Korkular ve Fobiler

Korku duygusu temel duygulardandır. Aslında çok da işlevseldir, çünkü korku duygusu sizi harekete geçirir veya “kokulan şey” ile savaşabilmeyi ya da ondan etkili bir biçimde uzaklaşabilmeyi sağlar. Fakat bazen bu işlevsel duygu insanların hayatını zorlaştıracak şekilde gerçek dışı bir hal almaya başlar. İşte bu durumda korku artık “fobi” halini almaya başlamıştır. Fobi, kişilerin günlük yaşantılarını ve hayat kalitelerini önemli derecede etkilemektedir. Örneğin köpek fobisi olan birisi ilk önce bir köpek gördüğü zaman ondan uzaklaşmaya başlarken, zaman ilerledikçe artık “ya bir köpekle karşılaşırsam” kaygısıyla evden dışarı dahi çıkamaz hale bile gelebilir. Bu durumda artık kişinin hayatını “fobi” nin yönettiğini söylemek yanlış olmaz. Bazen bu fobiler belirgin bir nesneye karşı olabilirken bazen bu gerçekdışı korku hali hayatın geneline yayılmış hale gelebilir. Örneğin kişi “ya arabalar yoldan çıkar ve bana çarparsa?”, “ya evdeki tüp patlarsa?”, “ya mutfak dolapları üzerimize düşerse?”, “ya bu apartman şimdi yıkılıverirse?”…vs gibi sadece bir konuda sınıflandıramayacağımız şekilde türlü fobik durumlar ile karşılaşır. Kişi fobi ile mücadele ettikçe kendini daha da çıkmazda ve sıkışmış hisseder ve hayat kalitesi işlevselliği ile birlikte önemli bir düşüş gösterir. Böyle bir durumda bir psikoterapi desteği almak ve deyim yerindeyse fobileri “söndürürken” bunun temellerine ulaşıp kişiyi anlamak en doğru yaklaşım olacaktır. Fobiyi, aslında diğer tüm psikolojik sorunlarda olduğu gibi, esas nedenlerini ulaşmadan sadece ilaç gibi geçici yöntemlerle yok etmeye çalışmak, kişinin benzer psikolojik sıkıntıları hayatının farklı alanlarda yaşamasına neden olacaktır. Bu konuda şöyle bir benzetme yapabiliriz, bir kişi durmadan yüksek ateşle rahatsızlanıyorsa, kişinin sadece ateşini düşürmek yeterli olmayacaktır. Bu yüksek ateşe neden olan temel problem çözülmediği sürece vücut farklı semptomlarla “bir yerlerde bir sorun var, beni tedavi edin” çağrısı yapmaya devam edecektir. Esas sorun çözülmedikçe de zaman içinde daha da ileri bir hal almaya başlayacaktır. Dolayısıyla kişilerin en erken bir zamanda bir profesyonelden destek almaları en doğru adım olacaktır.

Dr. Klinik Psikolog Nurten Özüorçun Küçükertan

← ÖncekiSonraki →